'Büyükelçi neredeydi, bu sorunun cevabını istiyoruz'

Erzurum Seçimleri- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, referandum çalışması üzerine geldiği Denizli’de STK temsilcileri, iş adamları, muhtarlar ve kanaat önderleriyle bir otelde basına kapalı olarak görüştü.

ŞEHİT AİLESİNE ZİYARET

Kılıçdaroğlu ardından Kayseri’de vatani görevini yaparken terör saldırısı sonucu şehit olan Hasan İlhan’ın Hacıkaplanlar Mahallesi’ndeki evine giderek babası Süleyman ve annesi Hanife İlhan’a taziye ziyaretinde bulundu.

Kılıçdaroğlu daha sonra, Hasan Güngör Spor Salonuna geçerek, buradaki vatandaşlara hitap etti.

Vatandaşlara 16 Nisan referandumu için düşünerek sandığa gidilmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, kullanılan her oyun altın değerinde önemi olduğunu ifade etti.

ANNELERE VE BABALARA SESLENDİ

Annelere seslenen Kılıçdaroğlu, “Bir memlekette huzur ne zaman olur? Bir memlekette kadının yüzü gülmüyorsa, kadın endişeli ve kaygılı ise o memlekette huzur yoktur. Bütün annelere sesleniyorum. Sizin sezginiz güçlüdür, siz tehlikeyi daha önceden fark edersiniz. Çok daha derin acıları yaşayabileceğimiz bir ortama Türkiye’yi taşımayalım” dedi.

Babalara da ayrıca hitap eden Kemal Kılıçdaroğlu, “Babalar sizin de endişenizi biliyorum. Yeri geliyor çocuklarımızı gurbete, üniversiteye, askere, yeri geliyor yurt dışına gönderiyoruz. Hep istenen çocuklarımız daha güzel yaşasın. Bir memlekette demokrasi varsa o ülkede huzur içinde yaşayabiliriz. Hepimiz 80 milyon 16 Nisan’da destan yazmalıyız” diye konuştu.

“YENİ SİSTEM İLE İKİ ŞAPKA OLACAK”

Yeni sistem ile iki başlılık olacağını iddia eden Kılıçdaroğlu, “Başbakan neden var? Başbakan aynı zamanda Türkiye’yi yönetir. Hepimizden toplanan vergilerin nerelere harcandığının hesabını TBMM’ye verir. Şimdi başbakanlığı kaldırıyoruz. Efendim iki başlılık var. Niye var iki başlılık? Cumhurbaşkanının görevi ayrı, başbakanın görevi ayrı, bakanların ayrı, hakimlerin ayrı. İki başlılık yok. Ama yeni sistemle iki başlılık olacak. Başkan, hem bir partinin genel başkanı olacak aynı zamanda cumhurbaşkanı olacak. İki şapkası var. Hangi gerekçe ile bunu yapacaksınız? Sonra meclise gelip ‘ben tarafsız davranıyorum, namusum üzerine ant içerim’ diyecek. Bir partinin başkanı tarafsız olamaz, ben CHP’nin genel başkanıyım. Aynı şekilde MHP lideri de Başbakan Binali Yıldırım da bir partinin başkanıdır tarafsız olamaz. Ama cumhurbaşkanı tarafsız olmalıdır. Cumhurun başkanı aynı zamanda partinin de başkanı olursa, kendisine oy verenlerin başkanı olacak” ifadelerini kullandı.

“SURİYELİLERE VATANDAŞLIK İÇİN GEL REFERANDUMA GİDELİM”

Anayasa değişikliği geçtikten sonra Suriyelilere vatandaşlık verileceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, “Şimdi diyorlar ki Suriyelilere vatandaşlık verelim. O zaman gel Suriyelilere vatandaşlık verelim mi vermeyelim mi onun için de referanduma gidelim. Gelirler mi acaba? Suriyelilerden de oy devşirebilir miyiz onun hesabı içindeler” dedi.

“BÜYÜKELÇİ NEREDEYDİ, BU SORUNUN CEVABINI İSTİYORUZ”

Hollanda ile Türkiye arasında yaşanan diplomatik krizi hatırlatan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Dış politikada meselesi millidir. Bu ülkenin bakanı alınmayınca biz de aynı tepkiyi verdik. ‘Doğru değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir bakanını, bir başka ülke sınırdan çevirip, kapının önüne koyarsa biz bundan rahatsızlık duyarız’ dedik. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle bir olay yaşanmamıştır, asla ve asla böyle bir konuma sokulmamıştır. Hezimete uğramamıştır. Soru sordum. Dışişleri Bakanlığı’nın uçağı havadayken kabul edilmediğinde, büyükelçimiz neredeydi? Türkiye’nin bakanı Hollanda’dan çıkarıldı, kapının önüne konuldu. O anda Türkiye’nin büyükelçisi neredeydi? Bu soruların cevabını istiyoruz. Fatura kime çıktı, Hollanda’da çalışan işçilere çıktı. Suriye’ye girdiler ‘bulaşmayın’ dedik. Fatura orada yaşayan Türkmenlere çıktı. Darmadağın ettiler. Bütün Avrupa şimdi ‘Türkleri istemiyoruz’ diyor. Orada Türkler alınteri döküyorlar. Evet oralarda demokrasi, özgürlük var, insanlar gidiyorlar, çalışıyorlar. Neden orada Hollandalılar ile Türkleri karşı karşıya, Almanlar ile Türkleri karşı karşıya getiriyorsunuz? Dış politika millidir ama devlet akılla yönetilir. Diline hakim olamayan devleti yönetemez” diye konuştu.

Aykut Yeniçağ - Halil Karahan - Mihrap Düzöz