Açıldım, pir açıldım.
Demek ki, buraların havası iyi geldi.
İnsan dinlenince, daha sağlıklı düşünüyor.
Bir kaç gündür, sağdan vuruyorum.
Soldan ses geliyor.
Soldan vuruyorum, sağdan ses geliyor...
Meğer güzel memleketimin bana ne kadar ihtiyacı varmış.
Bugün iyiden iyiye anladım.
Bir kaç gündür üst üste yazdığı yazılar, tahminimin üzerinde ses getirdi.
Bugünkü yazım ise ben diyeyim bomba, siz diyin atom bombası etkisi gösterdi.
Hiç tahmin edemediğim isimler aradı.
Bunlardan biriside Erzurum Sivil Toplum Platformu Başkanı Abdullah Mustafa Güvenli'ydi.
Önce kendi nazik üslubuyla, bana geçmiş olsun dileğinde bulurdu.
Sonrada üzüntüsünü dile getirdi.
Bende sayın Güvenli'ye. bu duyarlığından dolayı teşekkür ediyor.
Tabi çok sayıda arayanım oldu.
Şimdi bu isimleri sıralarsam, sabaha kadar yazmam lazım.
Arayanlardan ikinci önemli bir isimden bahsedeyim.(Yanlış anlaşılma olmasın arayan herkes benim için önemli ve değerlidir)
Oda eski Büyükşehir Belediye Başkanımız Avukat Ahmet Küçükler'di.
Gerçi Sayın Küçükler, teşekkür etmek için aramadı.
Bana sitem etti.
Dostane bir ortamda, gelişen bir konuşmayı yazdığım için sitemlerde bulundu.
Sayın Küçükler, yerden göğe kadar haklıydı..
İzin almadan, bana anlattığı bir paylaşımını yazdığım için kendisinden özür diyorum.
Her ne kadar bugün şifaiyen özür dilesem de, burada da yazarak özür dilemeyi üzerime bir vazife olarak gördüm.
İşte neticede bizde insanız, istemeden de olsa zaman zaman yanlışlarımız oluyor.
Yanlıştan dönmesini de biliyoruz.
Buradan Sayın Küçükler'den ikinci kez özür diliyor ve helallik istiyorum.
Eskiden de gücümüz sayın Küçükler'e yetiyormuş.
"Allah bizi af etsin"
Daha ne diyeyim...
Ha bu arada, bu ihbarcıyı herkes çok merak etti.
Tahmin yürütenler oldu.
Önemli olan, bu ihbarcıyı benim bilmem...
O da zaten kendisini biliyor.