Dağılan Masa’nın, 72 saat sonra ama yeni eklemelerle kerhen de olsa tekrar toplanması, elbette ki Cumhur İttifakı evvelemirde de Erdoğan karşıtı çevrelerde görülmemiş bir sevinçle karşılandı.
Öyle abartılı sevinç ayinleri düzenlediler ki, Batı medyası bile bu kadarını akıl edemedi!
Şu saat olmuş hala nara atıyorlar!
“En fazla kim seviniyor” sorusunun cevabı, kuşkusuz ki CHP’liler olacaktır.
Lakin başka çok sevinenler de var.
Onların bir kısmı okyanus ötesinde, bir kısmı Avrupa’da ve bir kısmı da Kandil’de oldukları için sevinç çığlıklarını gecikmeli olarak duyduk.
Masa seçimi kazanırsa şayet öyle inanıyorlar ki, kendileri için ikinci bir hayat sunulacak.
Gerçi böyle düşünmekte hiç de haksız sayılmazlar hani…
Değil mi ki masanın kimi sakinleri, açık açık onlar için nasıl yeni bir dünya sunacaklarını taahhüt edip duruyor.
Kimsenin sevincini kursağında koymak istemem ve fakat olacak iş var olmayacak iş…
Mümkün değil de; tut ki Masa kazandı. Siz ciddi ciddi bir cumhurbaşkanı, altı cumhurbaşkanı asil yardımcısı, iki de yedek (İmamoğlu-Yavaş) yardımcıdan oluşacak bir iktidarın yürüyeceğine mi inanıyorsunuz?
Erdoğan karşıtlığı, Masa’nın sakinleri başta olmak üzere, kimi çevrelerin idrakini öylesine bulandırmış ki, yarına dair muhtemel neticeyi göremiyorlar.
Kaldı ki bildiğimiz Meral Akşener’in, yeni bir “kriz” çıkarma potansiyeli her daim geçerli olduğundan; Masa’nın bu haliyle seçime erişeceğinin de bir garantisi yok.
Yani?
Yani şu:
Seçimi, Masa’nın kazanma ihtimali bu kadar uzak olmasına rağmen… En önemlisi de önümüzdeki günlerde, yeni kriz çıkıp etrafın yeniden darmaduman olmayacağına dair elde bir garanti yokken…
Şimdiden kutlama yapanlar, 16 Mayıs’ta duvara toslayabilirler.
Bazı aklı evvellere tavsiyem olsun:
FETÖ’nün gazına gelip de yokuş aşağı vitesi boşa almayın.
Mehmet ŞENER