Karakter boyutu :
25 Mayıs 2017 Perşembe 10:54
'OHAL'e hayır, OHAL komisyonuna evet diyoruz'
Destici, Türkiye'nin Olağanüstü Hal (OHAL) sürecine ihtiyacı kalmadığını belirterek, OHAL'e hayır, Olağanüstü Hal Komisyonu'na ise evet dediklerini söyledi. Destici, idam cezasının da mutlaka geri geterilmesi gerektiğini belirtti.
Erzurum Seçimleri- BÜYÜK Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Türkiye'nin Olağanüstü Hal (OHAL) sürecine ihtiyacı kalmadığını belirterek, OHAL'e hayır, Olağanüstü Hal Komisyonu'na ise evet dediklerini söyledi. Destici, idam cezasının da mutlaka geri geterilmesi gerektiğini belirtti.
Mustafa Destici, parti genel merkez binasında yaptığı basın toplantısında ülke ve dünya gündemini değerlendirdi. OHALY'in bitirilmesi gerektiğini her fırsatta söylediklerini ifade eden Destici, "Büyük Birlik Partisi olarak darbeden sonra OHAL'in doğru bir karar olduğunu ve devletin tedbir alması için doğru bir karar olduğunu söyledik. Üçüncü uzatma devresine gelindiğinde OHAL'in kaldırılması gerektiğini söyledik. 16 Nisan referandumunda Evet kararımızı açıklarken de referandumun OHAL'siz yapılması gerektiğini ifade ettik. Bugün de OHAL'in kaldırılması gerektiğini açık ve net bir şekilde ifade ediyorum. Türkiye'nin OHAL sürecine ihtiyacı kalmamıştır. Biz bu kadar açık ve net ifadelerde bulunurken 'Büyük Birlik Partisi, Mustafa Destici OHAL'i destekliyor' gibi haberler yapmak gerçekten yalan habercilik ve ahlaksızlıktır. Bu bir iftiradır. Olağanüstü Hal Araştırma Komisyonu kuruldu. Bizim doğru bulduğumuz budur. Yaşın yanında kurunun yanmaması için, mağduriyetlerin giderilmesi için gereken adımların atılması için kurulan ve toplumsal barışa hizmet edecek, Adaletin tesisi konusunda büyük hizmetler göreceğine ümit ettiğimiz, OHAL inceleme komisyonuna Evet diyoruz" dedi.
Kafkaslarda yaşanan soykırım ve sürgünü değerlendiren Destici, "21 Mayıs 1865 bundan tam 152 yıl önce Kafkaslar da büyük bir dram yaşanmıştı. Çarlık Rusyası tarafından Büyük Çerkez sürgünü ve soykırımı işlendi. Sürgünde ve soykırımda hayatını kaybeden Çerkez kardeşlerimizi rahmetle anıyorum. Ruhları şad olsun. Mekânları cennet olsun. Bütün Türk dünyasına geçmiş olsun diliyorum. Bunun sadece geçmiş olsun dilekleri ile geçirilmemesi gerektiğini 152 yıl sene sonra olsa da hem Çarlık Rusyası'nın devamı olan Rusya tarafından, bu soykırım sürgününün kabul edilmesini, Çerkezlere özür borcu olduğunu, bu özrün yapılması gerektiğini ve dolayısıyla da haklarının da tamamen iade edilmesi gerektiğini buradan bir kere daha ifade ediyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisimizde bu konuyu ele almalı ve 21 Mayıs'ı Çerkez sürgünü ve soykırımı günü olarak ilan etmelidir. Bu konuda da bütün dünyaya öncülük yapmalıdır" diye konuştu.
Zulümlerin ve soykırımların sadece Kafkaslarda yaşanmadığını dile getiren Destici, “Doğu Türkistan hala Çin zulmü altında soykırımı yaşıyor. Kırım Türklüğü büyük bir Sürgün ve soykırım yaşıyor. Mağduriyet ve işgal hala devam ediyor. Balkanlarda Balkan Türklüğü benzer bir soykırım ve sürgün yaşadı. Yine Türkmeneli'ndeki, Iraktaki Türk kardeşlerimiz Suriye'deki Türk kardeşlerimiz yine benzer durumları yaşadılar ve hala bu durumlar yaşanıyor. Doğu Türkistan hala Çin'in esareti altında. Doğu Türkistanlı Uygur kardeşlerimiz hiç bir hakka sahip değiller. Pasaportlarına el konuluyor, yurt dışına çıkıp geri gelenler idam ediliyor ya da zindanlara atılıyor. İnanç hürriyetleri yok. Türklüklerini ifade edemiyorlar. Kültür hürriyetleri yok. Ticari hürriyetleri kısıtlanmış vaziyette yani bütün hayat alanları daraltılmış vaziyette adeta bir yok oluşa ve soykırıma tabi tutulmuş vaziyettele" dedi.
1984 yılından bu yana PKK terör örgütü ile mücadele edildiğini ifade eden Destici, binlerce şehit verdiklerini de kaydetti. Destici, PKK'nın kolu olan PKK, YPG ve PYD'nin Suriye'nin kuzeyindeki devletleşme çalışmalarının devam ettiğini vurgularken, "Başta ABD ve Rusya olmak üzere Emperyalist küresel güçlerin de onlara desteği artarak devam ediyor. Sayın Cumhurbaşkanının ABD ziyaretinin hemen sonrasında 100 tır silah yardımının Amerika Birleşik Devletleri tarafından doğrudan YPG ve PYG'ye yapıldığı görüntüleri de basına ve kamuoyuna yansımış oldu" dedi.
İDAM CEZASI MUTLAKA GERİ GETİRİLMELİ
İdam cezasının geri getirilmesi gerektiğini de belirten Destici, "Milliyetçi Hareket Partisi'nin bizzat sayın genel başkanının ağzından, bizzat Sayın cumhurbaşkanının ifadeleriyle idam cezasının geri getirme noktasında bir mutabakata varılmıştı. Artık beklemenin zamanı değil. Milletten bu kadar açık talep var. AK Parti ve MHP bizlerin de görüşünü alarak idam yasası ile ilgili bir teklif hazırlamalı, bu teklif TBMM'ne verilmeli ve halkın onayına sunulmalıdır. Biz iki kesim için idam istemiştik. Birincisi çocuklarımızı, kadınlarımızı ve kızlarımızı kaçırıp tecavüz edip öldüren sapıklar, ikincisi ise bizzat kurşunu sıkan bombayı patlatan ve bunun emrini veren teröristler için. Bizim tavrımız açık ve net. Bu suçlar için idam cezasının mutlaka ama mutlaka geri getirilmesi lazım. Meclisi, özel harekâtı bombalayan, onlarca polisimizi şehit eden, sivil halkımızın üzerine kurşun ve bomba yağdıran katil darbecilerin de idam edilmesi gerektiğini söylüyoruz" dedi.
Kafkaslarda yaşanan soykırım ve sürgünü değerlendiren Destici, "21 Mayıs 1865 bundan tam 152 yıl önce Kafkaslar da büyük bir dram yaşanmıştı. Çarlık Rusyası tarafından Büyük Çerkez sürgünü ve soykırımı işlendi. Sürgünde ve soykırımda hayatını kaybeden Çerkez kardeşlerimizi rahmetle anıyorum. Ruhları şad olsun. Mekânları cennet olsun. Bütün Türk dünyasına geçmiş olsun diliyorum. Bunun sadece geçmiş olsun dilekleri ile geçirilmemesi gerektiğini 152 yıl sene sonra olsa da hem Çarlık Rusyası'nın devamı olan Rusya tarafından, bu soykırım sürgününün kabul edilmesini, Çerkezlere özür borcu olduğunu, bu özrün yapılması gerektiğini ve dolayısıyla da haklarının da tamamen iade edilmesi gerektiğini buradan bir kere daha ifade ediyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisimizde bu konuyu ele almalı ve 21 Mayıs'ı Çerkez sürgünü ve soykırımı günü olarak ilan etmelidir. Bu konuda da bütün dünyaya öncülük yapmalıdır" diye konuştu.
Zulümlerin ve soykırımların sadece Kafkaslarda yaşanmadığını dile getiren Destici, “Doğu Türkistan hala Çin zulmü altında soykırımı yaşıyor. Kırım Türklüğü büyük bir Sürgün ve soykırım yaşıyor. Mağduriyet ve işgal hala devam ediyor. Balkanlarda Balkan Türklüğü benzer bir soykırım ve sürgün yaşadı. Yine Türkmeneli'ndeki, Iraktaki Türk kardeşlerimiz Suriye'deki Türk kardeşlerimiz yine benzer durumları yaşadılar ve hala bu durumlar yaşanıyor. Doğu Türkistan hala Çin'in esareti altında. Doğu Türkistanlı Uygur kardeşlerimiz hiç bir hakka sahip değiller. Pasaportlarına el konuluyor, yurt dışına çıkıp geri gelenler idam ediliyor ya da zindanlara atılıyor. İnanç hürriyetleri yok. Türklüklerini ifade edemiyorlar. Kültür hürriyetleri yok. Ticari hürriyetleri kısıtlanmış vaziyette yani bütün hayat alanları daraltılmış vaziyette adeta bir yok oluşa ve soykırıma tabi tutulmuş vaziyettele" dedi.
1984 yılından bu yana PKK terör örgütü ile mücadele edildiğini ifade eden Destici, binlerce şehit verdiklerini de kaydetti. Destici, PKK'nın kolu olan PKK, YPG ve PYD'nin Suriye'nin kuzeyindeki devletleşme çalışmalarının devam ettiğini vurgularken, "Başta ABD ve Rusya olmak üzere Emperyalist küresel güçlerin de onlara desteği artarak devam ediyor. Sayın Cumhurbaşkanının ABD ziyaretinin hemen sonrasında 100 tır silah yardımının Amerika Birleşik Devletleri tarafından doğrudan YPG ve PYG'ye yapıldığı görüntüleri de basına ve kamuoyuna yansımış oldu" dedi.
İDAM CEZASI MUTLAKA GERİ GETİRİLMELİ
İdam cezasının geri getirilmesi gerektiğini de belirten Destici, "Milliyetçi Hareket Partisi'nin bizzat sayın genel başkanının ağzından, bizzat Sayın cumhurbaşkanının ifadeleriyle idam cezasının geri getirme noktasında bir mutabakata varılmıştı. Artık beklemenin zamanı değil. Milletten bu kadar açık talep var. AK Parti ve MHP bizlerin de görüşünü alarak idam yasası ile ilgili bir teklif hazırlamalı, bu teklif TBMM'ne verilmeli ve halkın onayına sunulmalıdır. Biz iki kesim için idam istemiştik. Birincisi çocuklarımızı, kadınlarımızı ve kızlarımızı kaçırıp tecavüz edip öldüren sapıklar, ikincisi ise bizzat kurşunu sıkan bombayı patlatan ve bunun emrini veren teröristler için. Bizim tavrımız açık ve net. Bu suçlar için idam cezasının mutlaka ama mutlaka geri getirilmesi lazım. Meclisi, özel harekâtı bombalayan, onlarca polisimizi şehit eden, sivil halkımızın üzerine kurşun ve bomba yağdıran katil darbecilerin de idam edilmesi gerektiğini söylüyoruz" dedi.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
DİĞER HABER BAŞLIKLARI
- Hınıslı kadınlardan 'evet' sözü
- Recep Aydın ve ekibi geceli gündüzlü çalışıyor
- Bakan Akdağ Oltu’da
- Palandöken İlçe Başkanlığından 15 Temmuz kahraman kadınlar sergisi
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- İlham Aliyev Parkı Törenle Açıldı
- Vanlı çocuk gülme krizine soktu
- Bilal Erdoğan hedefi 12’den vurdu
- Başbakan ile ayakkabı boyacısı arasında güldüren diyalog
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
Tüm Hakları Saklıdır © 2016 Erzurum Seçimleri | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0850 302 20 29, +90 442 234 95 52 pbx GSM: +90 530 172 64 10 | Faks : + 90 442 234 26 41 | Haber Yazılımı: CM Bilişim
Tel : 0850 302 20 29, +90 442 234 95 52 pbx GSM: +90 530 172 64 10 | Faks : + 90 442 234 26 41 | Haber Yazılımı: CM Bilişim